Hayattan daha fazlasını istemek açgözlülük değil kendi potansiyelinin farkına varmak, kendini gerçekleştirmek için bir fırsat. Daha uygunu için gayret etmek, gaye büyütmek hem şuuru yükseltiyor hem de bizi hiç hayal edemeyeceğimiz yeni tepelere taşıyor.
Elindekiyle yetinmek yerine hayal gücünün hudutlarını zorlayanlar, daha büyük mefkureler peşinde koşma hamasetini gösterenler, hayat maksadını gerçekleştirmek isteyenler bu kitap tam size nazaran…
Hayata mana ve renk katıyor. Daha fazlasını istediğimizde hayat bize karşılık vermeye başlıyor, yalnızca istediklerimiz değil birçok vakit hesapta olmayan daha fazlasını getiriyor beraberinde.
Dahası, Mustafa Kemal Atatürk, Winston Churchill, Bill Gates, Xi Jinping ile tıpkı ligde olmasa da aslında hepimizin kendi çapımızda birer önder olduğumuzu gösteriyor.
Ufuk açıcı, öğretici…
Gazeteci, hayat koçu, seyyah ve bağlantıcı Aynur Tattersall, iştirakçi bir yaklaşımla günümüzün ulusal ve global seçkin önderlerine de yer veriyor, onları konuşturuyor kitabında. Bir çırpıda okunacak çok keyifli, ufuk açıcı ve öğretici bir eser.
Sayfa: 304
Hayattan beklentiyi yüksek tutmak
Hayattan beklentisini yüksek tutmak, hudutları zorlamak herkesin yapabileceği şeyler midir?
Yalnızca birtakım seçilmiş bireyler mi ülkülerinin peşinden hamasetle gidebilir? Elindekiyle yetinmeyi bilmek bir fazilet midir yoksa kendimizi kısıtladığımızın göstergesi mi?
Potansiyeli ortaya çıkartmak
Yalnızca muhakkak işlerin, hususların üstatları mı önder sıfatını hak eder? Kendi hayatının iplerini eline almayı başarmak da büyük bir muvaffakiyet öyküsü sayılmaz mı?
Liderlik vasfı denilen kavramı ferdî ömürlerimize uygulamadan öteki insanları etkileyecek potansiyeli ortaya çıkartmamız mümkün mü?
Kitaptan
“Kendinden ve ömürden daha fazlasını istemek, kendi derinliklerini keşfetmek, potansiyelimizin en yüksek noktasına ulaşmak için çalışmak, aslında bir liderlik vasfı. Çok çalışmadığımız, hayat maksadımızı keşif için koşmaktan, aramaktan, sorgulamaktan ve öğrenmekten vazgeçtiğimiz vakit yoruluyoruz, yaşlanıyoruz, ruhumuz eksik kalıyor.”
